وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ إِلَّا رِجَالًا نُوحِي إِلَيْهِمْ ۖ فَاسْأَلُوا أَهْلَ الذِّكْرِ إِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Süleyman Ateş
Biz, senden önce yalnız kendilerine vahyedilen erkeklerden başkasını elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız Zikir ehline (Kitap sahiplerine) sorun.
Alİ Bulaç
Biz senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkekler dışında elçi göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline sorun.
Diyanet İşleri
Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun.
Abdulbakî Gölpınarlı
Senden önce de, kendilerine vahyettiğimiz erleri göndermiştik insanlara, bilmiyorsanız sorun kitap ehlinin bilginlerine.
Öztürk
Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz erler gönderdik. Hadi, sorun zikir/Kur'an ehline, eğer bilmiyorsanız...
Çeviriyazı
vemâ erselnâ ḳableke illâ ricâlen nûḥî ileyhim fes'elû ehle-ẕẕikri in küntüm lâ ta`lemûn.
Diyanet Vakfı
Biz, senden önce de, kendilerine vahiy verdiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız bilenlerden sorunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır
(Ey Muhammed!) Biz, senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkek(peygamber)ler gönderdik. Bilmiyorsanız kitap ehli olanlara sorun.
Suat Yıldırım
Biz senden önce de, ancak kendilerine vahiy gönderdiğimiz birtakım erkekleri peygamber gönderdik. Şayet bilmiyorsanız, bunu bilenlere sorunuz. [12,109]
Edip Yüksel
Senden önce, insanların dışında elçi göndermedik; onlara vahyediyorduk. Bilmiyorsanız uzmanlara sorunuz
: