وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ ۖ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا
Süleyman Ateş
Rabbimiz, cehennemin azabını bizden uzaklaştır, doğrusu onun azabı sargındır derler.
Alİ Bulaç
Onlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden geri çevir; gerçekten, onun azabı ödenmesi kaçınılmaz bir borç (veya sürekli bir acıdır) derler.
Diyanet İşleri
Onlar, "Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır; doğrusu onun azabı sürekli ve acıdır. Orası şüphesiz kötü bir yer ve kötü bir duraktır" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve öyle kişilerdir onlar ki Rabbimiz derler, savuştur cehennem azabını bizden; şüphe yok ki onun azabı daimidir.
Öztürk
Ve şöyle yakarırlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzak tut! Doğrusu, onun azabı inatçı ve yapışkandır."
Çeviriyazı
velleẕîne yeḳûlûne rabbene-ṣrif `annâ `aẕâbe cehennem. inne `aẕâbehâ kâne garâmâ.
Diyanet Vakfı
Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır.
Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar ki, şöyle derler: Cehennem azabını üzerimizden sav! Doğrusu onun azabı geçici bir şey değildir.
Suat Yıldırım
“Ey Ulu Rabbimiz, derler, cehennem azabını bizden uzaklaştır.Zira onun azabı tahammülü zor, ömür tüketen bir derttir.Ne kötü bir varış yeri, ne fena bir yerleşim yeridir orası!”
Edip Yüksel
Ve onlar şöyle derler, "Rabbimiz, cehennem cezasını bizden çevir. Onun cezası korkunçtur."
: