Nihayet onu kestiler, ama pişman oldular.

"Sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular."

Onlar ise deveyi kestiler; ama pişman da oldular.

Ayaklarını kesip öldürdüler onu da nadim oldular.

Onu yere yatırıp kestiler. Sonra da pişman oldular.

fe`aḳarûhâ feaṣbeḥû nâdimîn.

Buna rağmen onlar deveyi kestiler; ama pişman da oldular.

Derken onu kestiler; fakat pişman da oldular.

Derken, deveyi boğazladılar, ama çok geçmeden yaptıklarına pişman oldular.

Nihayet onu kestiler; ancak pişman oldular.