كَذَٰلِكَ سَلَكْنَاهُ فِي قُلُوبِ الْمُجْرِمِينَ
Süleyman Ateş
Biz onu, suçluların kalblerine öyle soktuk.
Alİ Bulaç
Biz onu, suçlu-günahkarların kalbine işte böyle işlettik.
Diyanet İşleri
Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir.
Abdulbakî Gölpınarlı
Biz, böylece Kur'an'ı, mücrimlerin gönüllerine kadar işlettik.
Öztürk
Biz onu suçluların kalplerine işte böyle yolladık.
Çeviriyazı
keẕâlike seleknâhü fî ḳulûbi-lmücrimîn.
Diyanet Vakfı
Onu günahkarların kalplerine böyle soktuk.
Elmalılı Hamdi Yazır
Böylece onu günahkarların kalplerine soktuk. (okuyup anladılar, ama yine de) acıklı azabı görünceye kadar ona iman etmezler.
Suat Yıldırım
İşte aynen bunun gibi, Biz o yalanlamayı suçlu kâfirlerin kalplerine öyle bir soktuk ki, o can yakıcı azaba girmedikçe ona iman etmezler.
Edip Yüksel
İşte biz onu suçluların kalplerine böylece (yabancı bir dil gibi) sokarız.