إِذْ نُسَوِّيكُمْ بِرَبِّ الْعَالَمِينَ
Süleyman Ateş
Çünkü sizi alemlerin Rabbine eşit tutuyorduk.
Alİ Bulaç
"Çünkü sizi (yalancı olanları) alemlerin Rabbiyle eşit tutuyorduk.
Diyanet İşleri
Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Sizi, alemlerin Rabbiyle bir tuttuğumuz zaman.
Öztürk
"Çünkü sizi âlemlerin Rabbi'yle aynı düzeyde tutuyorduk."
Çeviriyazı
iẕ nüsevvîküm birabbi-l`âlemîn.
Diyanet Vakfı
Çünkü biz sizi alemlerin Rabbi ile eşit tutuyorduk.
Elmalılı Hamdi Yazır
"Çünkü biz sizi, âlemlerin Rabbi ile bir seviyede tutuyorduk."
Suat Yıldırım
Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu.“Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!” [36,56; 40,47; 7,53; 38,64]
Edip Yüksel
"Çünkü sizi evrenlerin Rabbine denk tutuyorduk."
: