احْشُرُوا الَّذِينَ ظَلَمُوا وَأَزْوَاجَهُمْ وَمَا كَانُوا يَعْبُدُونَ
Süleyman Ateş
(Yüce Allah meleklerine emreder): "Toplayın o zalimleri, onların eşlerini ve taptıklarını."
Alİ Bulaç
"Zulmedenleri, eşlerini ve taptıklarını biraraya getirip toplayın."
Diyanet İşleri
İlgililere şöyle emredilir: "Zulmedenleri, onlarla işbirliği edenleri ve Allah'ı bırakıp da taptıklarını derleyin. Onları cehennem yoluna koyun."
Abdulbakî Gölpınarlı
Toplayın bir araya zulmedenleri, onlara eş olanları ve kulluk ettikleri şeyleri.
Öztürk
Toplayın o zulmedenleri; eşlerini de. O tapınıp durmuş olduklarını da toplayın:
Çeviriyazı
uḥşürü-lleẕîne żalemû veezvâcehüm vemâ kânû ya`büdûn.
Diyanet Vakfı
(Allah, meleklerine emreder:) "Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve tapmış olduklarını toplayın".
Elmalılı Hamdi Yazır
Toplayın mahşere o zulmedenleri, eşlerini ve Allah'tan başka taptıkları şeyleri. Toplayın da götürün onları sırata (cehennem köprüsüne) doğru.
Suat Yıldırım
Yüce Allah meleklere şöyle emreder: “O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah'tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!” [17,97]
Edip Yüksel
Zalimleri toplayın. Eşlerini ve,
: