وَالطَّيْرَ مَحْشُورَةً ۖ كُلٌّ لَهُ أَوَّابٌ
Süleyman Ateş
Toplanıp gelen kuşları da (ona ram etmiştik). Hepsi onun nağmesine katılır (beraber tesbih ederler)di.
Alİ Bulaç
Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi onunla (Allah'ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip-dönmekte olanlar idi.
Diyanet İşleri
Doğrusu Biz, akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, kuşları da toplu halde onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve kuşlar da toplanmıştı, hepsi de ona itaat ederdi.
Öztürk
Kuşlar da toplu halde onunla beraberdi. Hepsi, onun tespih nağmelerine katılırdı.
Çeviriyazı
veṭṭayra maḥşûrah. küllül lehû evvâb.
Diyanet Vakfı
Kuşları da toplu halde onun emri altına vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır
Kuşları da toplu olarak onun emrine vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.
Suat Yıldırım
Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi. [34,10]
Edip Yüksel
Kuşlar da toplanmıştı; hepsi onun buyruğunu izlerdi.