فَسَخَّرْنَا لَهُ الرِّيحَ تَجْرِي بِأَمْرِهِ رُخَاءً حَيْثُ أَصَابَ
Süleyman Ateş
Biz, rüzgarı ona boyun eğdirdik. Onun buyruğuyla, onun istediği yere tatlı tatlı eserdi.
Alİ Bulaç
Böylece rüzgarı onun buyruğu altına verdik. Onun emriyle dilediği yöne yumuşakça eserdi.
Diyanet İşleri
Bunun üzerine Biz de, istediği yere onun buyruğu ile kolayca giden rüzgarı, bina kuran ve dalgıçlık yapan şeytanları, demir halkalarla bağlı diğerlerini onun buyruğu altına verdik.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve ona rüzgarı ram etmiştik de emriyle dilediği yere hafif hafif esip giderdi.
Öztürk
Bunun üzerine, rüzgârı onun emrine verdik; onun emriyle onun istediği yere uysal uysal/tatlı tatlı akıp giderdi.
Çeviriyazı
feseḫḫarnâ lehü-rrîḥa tecrî biemrih ruḫâen ḥayŝü eṣâb.
Diyanet Vakfı
Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
Elmalılı Hamdi Yazır
Bunun üzerine biz rüzgarı onun emrine verdik. Onun emriyle istediği yere yumuşacık akardı.
Suat Yıldırım
Biz rüzgârı onun emrine verdik. Rüzgâr, onun emriyle istediği yere tatlı tatlı eserdi. [21,81]
Edip Yüksel
Bunun üzerine komutuyla hareket eden rüzgarı onun emrine verdik. Dilediği yere yağmur yağdırırdı.
: