كَذَٰلِكَ ۖ وَأَوْرَثْنَاهَا قَوْمًا آخَرِينَ
Süleyman Ateş
İşte böyle oldu ve biz onları başka bir topluma miras verdik.
Alİ Bulaç
İşte böyle; Biz bunları başka bir kavme miras olarak verdik.
Diyanet İşleri
Bu böyledir; onları başka bir millete miras bıraktık.
Abdulbakî Gölpınarlı
Böyle işte ve onları miras verdik bir başka topluluğa.
Öztürk
İşte böyle! Onlara başka bir toplumu mirasçı kıldık.
Çeviriyazı
keẕâlik. veevraŝnâhâ ḳavmen âḫarîn.
Diyanet Vakfı
İşte böylece biz de onları başka bir topluma miras bıraktık.
Elmalılı Hamdi Yazır
İşte böylece biz onları başka bir kavme miras bıraktık.
Suat Yıldırım
İşte böyle oldu! Sonra bütün bunları, başka bir topluma miras bıraktık. Merhamete lâyık olma haklarını kaybettiklerinden, perişan hallerine gök de ağlamadı, yer de ağlamadı. Artık onlara yeni bir mühlet de verilmedi. [26,59; 7,137]
Edip Yüksel
Böylece hepsini başka bir topluluğa miras bıraktık.
: