وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ غِلْمَانٌ لَهُمْ كَأَنَّهُمْ لُؤْلُؤٌ مَكْنُونٌ
Süleyman Ateş
Çevrelerinde de kendilerine mahsus, sedef içinde saklı inci gibi civanlar dolaşır (hizmet eder).
Alİ Bulaç
Kendileri için (hizmet eden) civanlar, etrafında dönüp dolaşırlar; sanki (her biri) 'sedefte saklı inci gibi tertemiz, pırıl pırıl.'
Diyanet İşleri
Sedefteki inciler gibi olan gençler yanlarında dolaşırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı
Ve öylesine genç hizmetçiler, etraflarında dönerdurur ki sanki onlar, haznelerde saklanmış inciler.
Öztürk
Çevrelerinde, kendilerine özgülenmiş genç uşaklar dolaşır; sanki sedeflerinde saklı inciler.
Çeviriyazı
veyeṭûfü `aleyhim gilmânül lehüm keennehüm lü'lüüm meknûn.
Diyanet Vakfı
Hizmetlerine verilmiş, (kabuğunda) saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır
Kendilerine ait bir takım hizmetçiler de onların etrafında dönerler. Bu gençler sanki sedefleri içine gizlenmiş inci gibidirler.
Suat Yıldırım
Etraflarında kendi hizmetlerine tahsis edilmiş, sedef içinde saklı inci gibi pırıl pırıl civanlar dolaşır.
Edip Yüksel
Çevrelerinde, inciler gibi korunmuş kendilerine ait hizmetkarlar (servis için) dolaşıp durur.
: