أَمْ لَهُمْ سُلَّمٌ يَسْتَمِعُونَ فِيهِ ۖ فَلْيَأْتِ مُسْتَمِعُهُمْ بِسُلْطَانٍ مُبِينٍ
Süleyman Ateş
Yoksa onların, (göğe çıkıp meleklerin sözlerini ve onlara vahyedileni) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, (meleklerin sözlerini dinlediklerine) açık bir delil getirsin.
Alİ Bulaç
Yoksa onların bir merdivenleri mi var (ki) onunla (yükselip en yüce makamda konuşulanları) dinliyorlar? Öyleyse, dinleyenleri açık bir delil getirsin.
Diyanet İşleri
Yoksa, üzerine çıkıp vahiy dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse, dinleyenleri açık bir delil getirsin.
Abdulbakî Gölpınarlı
Yoksa merdivenleri var da gökten mi duyuyorlar? Öyleyse duyanları, apaçık bir delil göstersin.
Öztürk
Yoksa onlara özgü bir merdiven var da onun üzerinde mi dinliyorlar? Eğer böyleyse, dinleyenleri açık bir kanıt getirsin.
Çeviriyazı
em lehüm süllemüy yestemi`ûne fîh. felye'ti müstemi`uhüm bisülṭânim mübîn.
Diyanet Vakfı
Yoksa onların, üzerine çıkıp gizli sırları dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsinler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Yoksa kendilerine mahsus (üzerine çıkıp sırları) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyenleri, açık bir delil getirsin.
Suat Yıldırım
Yoksa onların yükselmelerini sağlayan bir merdivenleri, kuleleri var da o sayede mi göklerin haberlerini dinliyorlar? Öyleyse o haber dinleyenleri kim ise, meleklerin sözlerini dinlediğine dair kesin bir delil getirsin!
Edip Yüksel
Yoksa üzerine çıkıp (vahyi) dinledikleri bir merdivenleri mi var? Öyleyse dinleyicileri açık bir delil getirsin.
: