وَإِنْ يَرَوْا كِسْفًا مِنَ السَّمَاءِ سَاقِطًا يَقُولُوا سَحَابٌ مَرْكُومٌ
Süleyman Ateş
Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, (yine inatlarından): "Üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
Alİ Bulaç
Eğer gökten bir parçanın düşmekte olduğunu görseler bile: "Üst üste yığılmış bir buluttur." derler.
Diyanet İşleri
Gökten azap olarak düşen bir parça görseler: "Bulut kümesidir" derler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, birbiri üstüne yığılmış bulut derler.
Öztürk
Gökten bir parçanın düştüğünü görseler şöyle derler: "Üstüste yığılmış bulutlar!"
Çeviriyazı
veiy yerav kisfem mine-ssemâi sâḳiṭay yeḳûlû seḥâbüm merkûm.
Diyanet Vakfı
Gökten düşen bir kütle görseler "Üst üste yığılmış bulutlardır" derler.
Elmalılı Hamdi Yazır
Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, "Üst üste yığılmış bulutlardır." derler.
Suat Yıldırım
Şayet kendilerinin kötü bir maksatla istedikleri gibi gökten bir parçanın düştüğünü görseler, inatlarından ötürü “Bunlar üst üste yığılmış bulutlardır.” derler. Kendilerine ceza olarak gönderildiğini inkâr ederler.
Edip Yüksel
Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, "Bulut kümesidir!" derler.