Onu, mühtiş kuvvetleri olan biri öğretti;

Ona (bu Kur'an'ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir.

Ona, çetin kuvvetlere sahip ve güçlü olan Cebrail öğretmiştir; en yüksek ufukta iken doğruluvermiş.

Ona öğretti kuvvetleri çok çetin.

Kuvvetleri çok müthiş olan belletip öğretti onu ona.

`allemehû şedîdü-lḳuvâ.

Çünkü onu güçlü kuvvetli biri (Cebrail) öğretti.

Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti

Onu kendisine pek güçlü ve kuvvetli, o üstün akıl ve kemal sahibi olan (melek Cebrail) öğretti. [81,19-21]Melek kendi aslî sûretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi.

Onu, büyük güce sahip olan öğretmiştir.