أَنِ اغْدُوا عَلَىٰ حَرْثِكُمْ إِنْ كُنْتُمْ صَارِمِينَ
Süleyman Ateş
Haydi devşirecekseniz erkenden ekininize gidin diye.
Alİ Bulaç
"Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın."
Diyanet İşleri
Sabah erken: "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler.
Abdulbakî Gölpınarlı
Mahsulünüzü kesip devşirecekseniz erkence koşun, gidin.
Öztürk
"Hadi, eğer biçecekseniz ekininize erken gidin."
Çeviriyazı
eni-gdû `alâ ḥarŝiküm in küntüm ṣârimîn.
Diyanet Vakfı
"Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin!" diye.
Elmalılı Hamdi Yazır
"Haydi, devşirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye.
Suat Yıldırım
Onlar ise olup bitenden habersiz, neşeli neşeli birbirlerine seslendiler: “Haydi, mâdem devşireceksiniz, çabuk ekininizin başına!”
Edip Yüksel
"Devşirecekseniz, haydi ekinlerinize erken varın."