فَانْطَلَقُوا وَهُمْ يَتَخَافَتُونَ
Süleyman Ateş
Derken yürüdüler; fısıldaşıyorlardı:
Alİ Bulaç
Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp-gittiler:
Diyanet İşleri
"Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.
Abdulbakî Gölpınarlı
Derken yola düştüler ve birbirlerine de gizlice diyorlardı ki.
Öztürk
Yola koyuldular. Aralarında fısıldaşıyorlardı:
Çeviriyazı
fenṭaleḳû vehüm yeteḫâfetûn.
Diyanet Vakfı
Derken yürüyorlardı; fısıldaşıyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır
Derken fırladılar, aralarında fısıldaşıyorlardı.
Suat Yıldırım
Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında şöyle fiskos ediyorlardı: “Sakın, bugün yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahçeye girmelerine hiç imkân vermeyin!”
Edip Yüksel
Derken yola çıktılar, aralarında konuşuyorlardı.
: