تَظُنُّ أَنْ يُفْعَلَ بِهَا فَاقِرَةٌ
Süleyman Ateş
Kendisine bel kemiklerini kıran(bela)nın yapılacağını anlar.
Alİ Bulaç
Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
Diyanet İşleri
Kendisinin belkemiğinin kırılacağını sanır.
Abdulbakî Gölpınarlı
Bellerini kıracak bir felaketi bekler.
Öztürk
Kendisine, bel kıracak bir hesap yöneleceğini sezinler.
Çeviriyazı
teżunnü ey yüf`ale bihâ fâḳirah.
Diyanet Vakfı
Kendilerinin, bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacağını sezeceklerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır
Anlar ki kendisine belkıran (bel kemiklerini kıran belalı bir iş) yapılır.
Suat Yıldırım
Belini kıran darbeyi yediğini hisseder. [3,106; 80,37-42; 88,2-10]
Edip Yüksel
Belkemiğinin kırılacağının endişesi içindedir.