إِنَّ هَٰذَا كَانَ لَكُمْ جَزَاءً وَكَانَ سَعْيُكُمْ مَشْكُورًا
Süleyman Ateş
Bu, sizin ödülünüzdür. Çalışmanızın karşılığı verilmiştir!
Alİ Bulaç
Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafaattır. Sizin çaba-harcamanız şükre değer (meşkur: makbul) görülmüştür.
Diyanet İşleri
"İşte bu sizin işlediklerinizin karşılığıdır, çalışmalarınız şükre değer" denir.
Abdulbakî Gölpınarlı
Şüphe yok ki bu, size bir mükafattır ve çalışmanız, makbuldür.
Öztürk
İşte bu size bir ödüldür. Ve sizin gayretiniz şükranla karşılanmıştır.
Çeviriyazı
inne hâẕâ kâne leküm cezâev vekâne sa`yüküm meşkûrâ.
Diyanet Vakfı
(Onlara şöyle denir:) Bu, sizin için bir mükafattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur.
Elmalılı Hamdi Yazır
(Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur."
Suat Yıldırım
Elbiseleri ince veya kalın yeşil renkli ipeklerden, atlaslardandır. Gümüş bilezikler takınırlar. Onların Rabbi, kendilerine tertemiz bir içki ikram edip şöyle demiştir: “İşte bütün bunlar sizin mükâfatınızdır! Gayretleriniz makbul oldu.”
Edip Yüksel
Bu, ödülünüzdür ve gayretinize teşekkür edilmiştir.