Allah da onu, sonun ve ilkin (ahiretin ve dünyanın) azabıyle cezalandırdı.

Böylelikle Allah onu, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı.

Allah bunun üzerine onu dünya ve ahiret azabına uğrattı.

Derken Allah onu, dünyada da, ahirette de azaplandırarak helak etmişti.

Bunun üzerine Allah, onu sonraya ve önceye ibret olmak üzere bir ceza ile çarptı.

feeḫaẕehü-llâhü nekâle-l'âḫirati vel'ûlâ.

Allah onu, (herkese ibret olarak) dünya ve ahiret azabıyla cezalandırdı.

Allah da onu tuttu, dünya ve ahiret azabıyla yakalayıverdi.

Allah da onu dünyada da, âhirette de şiddetle cezalandırdı.

Sonunda, ALLAH onu ahiret ve dünya cezasına çarptı.