إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ
Süleyman Ateş
Onlar, o(ateş hendeği)nin başında oturmuşlardı.
Alİ Bulaç
Hani kendileri (ateş hendeğinin) çevresinde oturmuşlardı.
Diyanet İşleri
Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur!
Abdulbakî Gölpınarlı
O sırada kendileri de kıyısında oturmuşlar.
Öztürk
Onlar onun başında oturmuşlardı.
Çeviriyazı
iẕ hüm `aleyhâ ḳu`ûd.
Diyanet Vakfı
Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar,
Elmalılı Hamdi Yazır
Hani o ateşin başına oturmuşlar,
Suat Yıldırım
Hani onlar ateşin başında oturur, müminlere yaptıklarını acımasızca seyrederlerdi.
Edip Yüksel
Başında oturmuşlar,