فَذَكِّرْ إِنَّمَا أَنْتَ مُذَكِّرٌ
Süleyman Ateş
Öğüt ver, çünkü sen ancak öğüt verensin.
Alİ Bulaç
Artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın.
Diyanet İşleri
Sen öğüt ver! Esasen sen sadece bir öğütçüsün.
Abdulbakî Gölpınarlı
Artık korkut, öğüt ver, sen, ancak bir korkutucusun, bir öğütçü.
Öztürk
Artık uyar/düşündür! Çünkü sen bir uyarıcı/düşündürücüsün.
Çeviriyazı
feẕekkir innemâ ente müẕekkir.
Diyanet Vakfı
O halde (Resulüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin.
Elmalılı Hamdi Yazır
Haydi öğüt ver; sen şimdi sırf bir öğütçüsün.
Suat Yıldırım
İşte böyle... Sen insanları irşada devam et! Zaten senin görevin sadece irşad edip düşündürmektir.
Edip Yüksel
Hatırlat, çünkü sen hatırlatıcısın.
: